Masal ve Çocuk

        Büyük dahi Einstein: “Hayal gücü bilimden üstündür.” diyor ve tarihe mal olmuş şu sözü söylüyor. “Mantık bir insanı A noktasından B noktasına götürür, hayal gücü ise her yere…”

Bir bilim insanının ağzından bunları duymak ne güzel. Hep söylüyoruz, insan hayalleri kadar vardır. Peki, bu hayal bu kadar önemli ise biz hayal etmek için ne yapıyoruz? Tersten soralım, niye bazılarımız  hayal kurabiliyorken, bazılarımız  hayal kuramıyor?

       Hani film repliklerinde olur ya psikoloğa giden insana  teşhisi koymak için “çocukluğunuza inmemiz gerekir ” derler. İşte bu soruların cevabını da  çocuklukta aramak gerekir.

Çocukluğumuzda hayallerimizi beslemeliyiz. Nasıl ki karnımız acıkıyor gıda alıyoruz, yüreğimiz acıkıyor sevgi alıyoruz. İşte bunun gibi insanın zihni de acıkıyor. İnsan bir bütün; karnı, yüreği, beyni, bedeni… Tüm benliğimizi ihtiyaç duyduğu şeyler ile doyurmamız gerekiyor. Aksi takdirde insan yarım kalıyor.

         İşte burada zihnimizi, düşüncelerimizi, hayal gücümüzü besleyen en önemli öğeyi, bir nevi sihirli formülü söyleyeceğim, sıkı durun söylüyorum: Masal…

Masal, evet yanlış duymadınız. Çocukların hayal dünyasında sonsuz kapılar açan, eşsiz güzellikteki masallar. Devler, periler, cüceler, prensesler, kötü kalpli cadılar ve yazsak sayfalar yetmeyecek bir birinden değişik masal kahramanları, bizi bambaşka dünyaların kapısından içeriye davet ediyor.

 

Bir Varmış Bir Yokmuş Diye Başlayan Masallar, Çocuklar İçin Ne Anlam İfade Ediyor?

       

          En büyük faydalarından biri olarak; hayal gücü ve yaratıcılıklarının gelişmesini söyleyebiliriz. Neden Hepimiz Aynı Şeyleri Hayal Edemiyoruz Sizce?

Kiminin hayalleri sınırsızken, bazılarının hayalleri niçin kısıtlı? İnsan zihni kaba bir tarif ile sadece gördüğü olguları hayal edebilir.

Peki,

Zengin bir hayal gücüne sahip insanlar nasıl var?

“Masal dinlememiş çocuklar, büyüyünce kedi resmini bile cetvelle çizerler.” demiş büyük şair Cemal Süreya.

Şairin bu sözünden de anlaşılacağı üzere zengin bir çocukluk dönemi geçiren bireyler işte bu soruların cevabını bize veriyor.

         Çocukluğunda hatta bebekliğinde masal ile tanışan çocuklar gerçek Dünya'da göremeyeceği kavram ve olguları masal ile tanıyor. 

Masalların sihirli dünyası bunun için ilk adım.

        Ejderhaları, devleri, perileri, uçan atları ve daha birçok olağanüstü canlı, cansız varlık ile olayı masallarda buluruz.  Sihirli kapıdan girdiğinizde daha fazlası sizi karşılar.

         Televizyon, tablet, telefon gibi akıllı cihazlar çocuğun hayal dünyasını öldürüyor, dersek abartmış olmayız. Çocuklarımızı esir alan bu cihazlar, tek yönlü iletişim sağladıkları için aynı zamanda çocuğun dil gelişimi üzerine de olumsuz etki ediyor.

         Fakat ebeveynlerinden masal dinleyen çocuklar için durum farklı, dinlediği masalı zihninde canlandırırken hayallerinin sınırı yok. Aynı zamanda uyku öncesindeki en kıymetli zaman diliminde anne-baba ve çocuk arasındaki duygusal bağın güçlenmesi için en özel an. Bu süreyi masal ile değerlendirmek de en güzeli.

Masal Sadece Hayal Gücünün Gelişmesi İçin Mi Var?

 

Hayır!

        0-3 Yaş ve devamında çocuklarda dil gelişimi için büyük katkı sağlar. Masal dinleyen çocukların kelime dağarcıkları gelişir. Yapılan araştırmalar erken yaşta sözlü anlatıya maruz kalan çocukların ileriki yaşlarında okuma-yazma gelişimine önemli bir katkısı olduğu gözlenmekte.

 

Başka;

        Masalın en önemli katkılarından birisi de çocuğa “Dinleme Yetisi” kazandırır.

Ki benim en çok önemsediğim kazanım budur.

Çünkü günümüz insanının en büyük sorunsalı; bir birini dinlememesi...

         Toplumsal anlamda çevremizi gözlemlediğimizde eminim bana hak vereceksiniz. İnsanların bir birini dinlemeye sabrının kalmadığı ortada. Aslında kişiler arasında ve toplumsal olarak karşımıza çıkan sorunların birçoğu bir birimizi dinlemediğimizden ileri gelmekte. Uzun yıllar okullarda Türkçe dersinin dört temel becerisinden biri olarak “Dinleme Becerisi” müfredatta yer almasına rağmen insanlar yeteri kadar bu beceriyi kazandıramıyor. Bu da bize gösteriyor ki erken çocukluk dönemi bu becerinin kazanımı noktasında daha iyi değerlendirilmeli.

 

Başka;

         Tarih ve Coğrafya ile olan bağımızı sağlar. Kültürel kodların aktarımına katkı sunar. Kendi yöresine ait kavramları tanır. Çocukta empati duygusunu geliştirir. Çocukların toplumsal değerleri daha erken yaşta kanıksamalarına yardımcı olur. Masaldaki iyi ve kötü karakterin yerine kendini koyan çocuk, başkalarının başına gelen olaylara daha duyarlı bir bakış açısı geliştirir.

 

 

Son olarak;

         Masal çocukların sorun çözme becerilerini geliştirir. Bu beceri 21.yüzyıl becerileri arasında ilk sırada yer almaktadır. Gerçek hayatta olan veya olmayan birçok soru veya sorun ile çocuk ilk başta masalda tanışmış olur. Bu sorunlara cevap bulmak noktasında masal ile eş güdüm sağlayarak daha pratik çözümler ortaya koyar. Masalda muhakkak yer alan bir iyi ve bir kötü karakter sayesinde neyin iyi neyin kötü olduğuna daha kolay karar verir. Doğru ve yanlış üzerine çocuğu düşünmeye sevk eder.

 

En Özeli, En Güzeli;

 İngiliz eleştirmen Gilbert K. Chesterton;

       Masallar gerçekten ötedir; bize ejderhaların var olduğunu anlattıkları için değil, ejderhaların bile yenilebileceğini anlattıkları için.” dediği gibi masallar hem bizdendir hem de bizden ötedir…

  Rafet Ural




  


Yorumlar

MASALLAR

Padlet ile yapıldı