Masal Deyince...

 

MASAL DEYİNCE…

Bir varmış, bir yokmuş diye başlar masallar. Ya çocuklar ne hisseder dinlerken masalları? Bu sorunun cevabını önce kendimizden başlayarak verebiliriz değil mi? Dinleyerek büyüdük masalları. Belki bir soba başında ninemizin etrafına toplanmışız, belki babamızın sesinden uyurken dinlemişiz. Çocukluğumuzu masallarla süslemişiz.

Teknolojinin hızla ilerlediği dünyamızda tablet, telefon, bilgisayar başında vakit geçiren zamane çocukları ne hissediyor, masal deyince neler geliyor akıllarına? İşte bu yüzden her masal etkinliğimizden sonra sorarım çocuklara, ne olmalı sence bu masalın rengi diye. Peki neden mavi, neden sarı? Dinlerken neler hissettiklerini, duygularını anlamaya çalışırım.

Bugün de yazarak anlatsınlar istedim duygularını. Proje öğrencilerimle çevrimiçi bir toplantı yaptık. Masal deyince neler düşünüyorlar, ne hissediyorlar? Öyle güzel anlattılar ki cümlelerini bile düzeltmeme gerek kalmadan aktarıyorum size.

Ada:”Pamuk Prenses, Uyuyan Güzel ve daha nicesi. Masal eşittir çocukluk. Masal dinlerken hayal dünyam ile masalın gerçek dışı dünyası birbirine çok yakın hissediyorum. Masallarda kendimi bir anlık masalın içinde buluyorum. Sanki olayın kahramanı benmişim gibi hissediyorum. İstek dışı olayın içinde bulunuveriyorum.” derken;

Mehmet Kayra:” Dinlerken kendimi kahramanların yerine koyuyorum, gözümü kapatıp hayal ediyorum.Gerçekte olmayan ama masalda hayalini kurabileceğimiz şeyler aklıma geliyor. Bazen masalda olduğumu unutup gerçekmiş gibi hareket edebiliyorum. Keloğlan ve Nardaniye Hanım masalları hoşuma gidiyor.” Diye devam etti.

Elis:”Masal deyince kendimi o masaldaki bir kahramana dönüştürebiliyorum. Masal deyince aklıma hayal dünyası geliyor. Gerçek olmayan ama çok heyecanlı ve olağanüstü bir yolculuk başlıyor.Bu yolculuk sırasında kendimi bulutların bile üzerinde hissedebiliyorum. Örneğin Pamuk Prenses masalını okurken veya dinlerken kendimi Pamuk Prenses gibi hissediyorum. Masallarda sihirli bir değneğim varmış gibi tüm dünyaya o değneyi değdirmek isterdim.” diye masal yolculuğunu anlatıyor.

Ahmet Emin:” Masalı okurken ve dinlerken kendimi içindeki kahraman sanıyorum. Keloğlan masallarını seviyorum.” diye ekledi.

İlayda:”Masallar ruhumuzu besliyor. Her masal dinlediğimde çok mutlu oluyorum. O an farklı ülkelere gidiyorum gibi geliyor bana. Her masal dinlediğimde bir ders alıyorum.” diyerek kendini ifade etti.

Bir kez daha anladım ki, kuşaklar değişse de masallar çocuk dünyasındaki yerini koruyor, çocuklar masalları seviyor.

Unutmadan; masal sonrası etkinlikler içinde önerileri var çocukların. Sınıfça ortak masal yazalım, masallara şarkı yapalım, masalları canlandıralım,…

Öyleyse; Bir Varmış, Bir Yokmuş projesiyle masallarla yolculuğumuza heyecanla devam….


 

 

Yorumlar

  1. Mən də düşünürəm ki ,çoçuklar hər zaman masal dinləməyi çok sevir .Hətta masal kahramanı olmağın da hayalini kururlar.Güzel masallarla onların karşısına çıkmak bəncə gözəl olacaq

    YanıtlaSil
  2. Güzel yprumlarınız için teşekkür ederim. Güzel masallarla öğrencilerimizi buluşturmaya devam.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

YORUM YAPALIM LÜTFEN

MASALLAR

Padlet ile yapıldı